Depresyon Nedir ?
İnsanın ruhsal yaşamında bilişsel ve duygusal süreçler birbirinden ayrılamaz. Bilişsel deyince algılamak, tanımak değerlendirmek, zamana ve bir yere oturtmak, neden-sonuç bağlantıları kurmak ve yerleştirmek gibi zihinsel yetiler anlaşılır. Duygular deyince; Neşe üzüntü, öfke, kin, nefret, korku bunaltı, kaygı gibi duygusal tepkilerin yaşanması anlaşılır. En yalın ve etkisiz gibi görülen uyaranlar insanda değişik derecelerde bilinçli ya da bilinçsiz duygusal tepkileri tepkilerle birlikte algılanır. Örneğin Portakal Çiçeği sadece bilişsel açıdan belli bir ağaçta belli bir mevsimde bir meyveyi oluşturmak amacıyla açan bir çiçek anlamı taşırken çocukluğunda portakal bahçeleri içinde tatlı anıları olan bir kişide derin Duygu bir nesnesidir. İnsanın Düşünsel bilişsel yanı ne denli gelişirse gelişsin duygular olmadan insan mutluluğu yaratıcılığı sanatı kalmaz. Bütün ilişkilerimizde ya da çevre ve topluma uyumumuz da bu duygusal yanımız Bizi yönlendirir yaşamımızda Doyum ya da acı verir. Duygulanım bireyin yaşamındaki olaylara anılara düşüncelere duygusal tepkiler ile katılabilme yetisidir.
Neşe, üzüntü, öfke, nefret, kin sıkıntı gibi duygu durumları ise bireyin bir süre değişik derecelerde rahat, neşeli, üzüntülü, Tedirgin, Öfkeli, Taşkın depresif bir duygulanım içinde bulunuşudur.
Örneğin bir düş kırıklığı nedeniyle en azından bir yarım günümüzü alan bir üzüntüye girsek ve yanımızdakiler neyin var “Karadeniz’de Gemilerin mi Battı” diye sorsalar, öfkelendiğimiz bir olaydan sonra uzunca süre Öfkeli, ters, asık suratlı davranırsak ve yanımızdakiler bize bugün “Sen bugün ters tarafından kalkmışsın” deseler, üzüntülü çökkün ya da öfkeli bir duygu durumu içinde olduğumuz anlar günlük yaşamın içinde sık görülen duygudurum dalgalanmalarıdır. Normalde günlük duygudurum belli ve sınırlar içerisinde bu örneklere benzer biçimde kısa sürede değişimler gösterir ve bir anormallik olduğu düşünülmez. Neşe, üzüntü, kin, öfke, nefret, sıkıntı, korku, şaşkınlık doğal duygulardır. Ancak bunlar uzun süre aşırılığa ulaştığında, Duygu durumunda öfke, üzüntü ya da Neşe türünde bir artıştan sözü edilir ve duygu durum bozukluğu düşünülebilir. Ortada belirgin bir neden yokken ya da bilinçdışı nedenlerle ağır ve uzun süreli öfkeye, üzüntüye veya neşeye kapılmamak da normal sayılmaz. Yalnızca aşırılığa veya ve süreye dayanarak Duygu durumuna normal olup olmadığını değerlendiremeyiz.
Kimi ortamlarda örneğini eğlence yerlerinde sevilen arkadaşlarla birlikte olunca, çok sevilen bir kişinin yitiminde (yani yas durumunda) insanlar saatlerce, günlerce aşırı derecede neşeli ya da durgun veya üzüntülü olabilirler. Böyle aşırılıklar bireyin anormal bir duygu durumu içerisinde olduğunu göstermez. Aşırılığın yanı sıra İçinde bulunduğumuz durumun uygunluğun da önemi vardır. Arkadaşları ile gittiği bir piknikte Coşan bir genç aynı coşkuyu Örneğin dershanede sokakta hastanede gösterse ilk akla gelen bir hipomani veya mani türünden bir bozukluk olur.
Bazen gerçekten üzülecek, öfke lenecek, sevinecek bir durumda kişi bu durumda bağdaşmayacak derecede aşırı ve dengesiz, kimi zaman da uygun olmayan duygusal tepkiler gösterebilir ya da tümden tepkisiz kalabilir. Bunlarda duygulanımda bozukluk belirtisidir. Her türlü ruhsal rahatsızlıkta duygulanım az ya da çok etkilenir.
Depresyon (Çökkünlük) Nedir, Nasıl Tedavi edilir?
Derin üzüntü, bazen de hem üzüntülü hem de kaygılı bir duygu durumla birlikte düşünce, konuşma, davranış ve fizyolojik işlevlerde yavaşlama durgunlaşma ve bunların yanı sıra değersizlik, küçüklük güçsüzlük, isteksizlik, Karamsarlık duygu ve düşünceleri ile birlikte ortaya çıkan bir sendromdur. Bu sendrom birçok ruhsal ya da ruhsal olmayan hastalıkla birlikte görülebilir. Depresyondaki bir hastada genel olarak yüz çizgileri belirgin, alın çizgileri derinleşmiş, omuzlar çöküktür. Yüzünde üzüntülü bir ifade vardır. Kimi hastaların kendine bakımı azalmış olabilir, bazı hastalarda genel bir yavaşlama durgunluk hemen göze çarpar. Bazen çok sıkıntılı ve Tedirgin bir görünüm ile birlikte hasta yerinde duramaz ileri geri yürür.
Depresif duygudurum ve isteksizlik ya da zevk almamanın da içinde bulunduğu en az 5 belirtinin (belirtiler: kaygılı duygu durum, üzüntü, acı çekme, genel isteksizlik, ilgilerde azalma, Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk alamama, enerji azlığı, çabuk yorulma, dikkati yoğunlaştırmama, dalgınlık, yetersizlik, değersizlik, suçluluk düşünceleri, uykuda azalmaya da artma, iştah ve kilo da değişiklik, ölüm ve intihar düşünceleri, psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon) olması bu belirtilerin günlük sosyal ve mesleki işlevleri etkileyecek ya da belirgin derecede sıkıntı verecek dercede olması ve bu belirtilerin en az iki 2 hafta sürmesi gerekir.
Depresyon tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi(CBT) modeli uygulanmaktadır.