Hayat Nedir?

Günümüzde ‘Hayat sadece güç mücadelesidir’ anlayışı yaygın hale gelmiştir. Hatta “olması gerekenlerden” olarak görülmesi gayet tabii olmuş ve bu güç, para ve maddi imkanlarla eşleştirilmiştir.

‘Hayat sadece güç mücadelesidir’ bir yerde, iki taraftan birinin o gücü kullanması için teşvik etmiş, ‘Madem hayat güç kullanmaktan ibaret, o zaman ben arka planda zihinde bir yerde o gücü etkin kullanmalıyım’ planını doğurmuştur.

Ve kişi, bu gücü etkin kullanmak adına birçok sınırı ezip geçmeye başlamıştır. Benlik-başkaları sınırı, bunlardan ilki. Bu sınırları geçtikten sonra sıra ‘değerler’ sınırına gelen kişi için değerler; ‘koşullara göre bükülebilen kurallar’ olmaktan öte bir anlam ifade etmemeye başlamış.

Hangi İyilik?

Senin iyiliğin için söylüyorum’ adı altında zulme maruz kalan çocuklar, büyüyüp de zulüm gördüklerinde bunu anlayamazlar. Gücü elinde tutan yetişkinler tarafından bükülen gerçeklerin asıllarını gören, Saygı ve değer görmeyen, suistimal edilen çocuklar, Alice Miller’ın deyişiyle, “Yetişkinlikte bile artık gerçeğe ve samimiyete şüpheyle bakarlar.”

Çocukken ‘senin iyiliğin için’ diyerek duyguları istismar edilenler büyüdüğünde de sömürü karşısında savunmasızdır.

İnsanı sömürmek isteyen her kişi söze ‘senin iyiliğin için’ diye başlar; …’insan doğası bunu gerektirir’ diyerek eylemlerine devam ederler. Başka deyişle kendileri için bir şey istemiyor, arzulamıyor da sizin için çalışıyorlarmış, sizin iyiliğiniz için konuşuyorlarmış gibi davranırlar…

Ve güç arzusu bir noktadan sonra farklı kisvelere bürünmüş şekilde karşımızdadır: Mesela; ata erkillik aleni bir güç savaşıyken, ana erkillik ata erkilliği alt etmek için gizli bir hamle arayışındadır. Önde hep ata erkillik bulunurken, ana erkillik tahta çoktan kurulmuş, evde annenin onayından geçmeden dışarıda adım bile atılamaz hale gelmiştir. Ve sonuç olarak güç arzusu, karşımızda parmaklıklar kurarak bizi hapishanesine hapsetmiştir.

#kariyerveanne

#yargılama

#etiketleme

#kendineşefkatgöster